İnsanlar kendi tarihi boyunca, karar alıp konuşmaların da; düşüncelerini gerçekmiş gibi somut sözle konuştukların da, yanılsamanın yanılsamasında kalarak, düşüncelerini sözle; yani kişinin kendi konuşmalarını kabul ettiği düşüncelerinin değişmesini doğruluğunu kabul ettiğin de, aslın da değişen pek bir şey gerçekleşmiyor. Sadece yanılsamadan kaynaklanan değişen gibi gözüken düşünceler, kendin de var olan o anda ki! Bilgi, aklın, içersinde ki! Düşünce merkezinden az süre zaman aralığın da kayma yapıp, belli zaman sonra ki! Zaman aralığı için de aslı olan ilk düşüncesine geri dönüyor. Değişmeyen düşünceler, “Diyalektiğin” yani; düşünceler arası düşüncenin geçen süre için de ki! Zamanın toplamıdır. Değişmeyen düşünceler tek şekil de değişime uğraması söz konusuysa, bu da ancak! Ve ancak! Konuşmalarla değil, eylemle güçlendirilmiş iradeyle değişir…