https://tr.khanacademy.org/humanities/world-history/world-history-beginnings/ancient-india/a/the-indus-river-valley-civilizations

05505556afe895f6bb08aa967f2ad1daBulunan altın, toprak ve taştan biblolardan biri sakalı ve desenli cübbesi olan bir rahip-kral biblosuydu. Bronzdan yapılan, Dans Eden Kız olarak bilinen diğer biblo yalnızca 11 cm boyundadır ve İndus uygarlığında yaşayanların beğenerek izlediği bir dans koreografisi sergileyen bir kızın heykelidir. Topraktan yapılanlar arasında inek, ayı, maymun ve köpek figürleri yer almaktadır. İndus Vadisi sakinlerinin bibloların yanı sıra kolye, bilezik ve diğer aksesuarlar yaptıkları düşünülmektedir.

 

https://tr.khanacademy.org/humanities/world-history/world-history-beginnings/ancient-india/a/the-indus-river-valley-civilizations

Reklam

İndus Yazısı

İndus

Site başlığı

İndus vadisi mühürlerini kontrollü realizmin küçük şaheserleri ve boylarıyla oranlanamayacak devasa güçlü ama bir bakıma da ona tümüyle bağlı olarak tanımlamak bir abartma olmayacaktır.
SIR MORTIMER WHEELER, 1953

İndus Vadisi Uygarlığı, Büyük İskender zamanında bile çoktan kaybolmuştu. İskender’in elçisi Aristoboulos bölgeyi İÖ 326 yılında ziyaret ettiğinde “İndus Nehri yatağını değiştirdikten sonra binden fazla köy ve kasabanın terk edildiği bomboş bir ülke” bulmuştu. İndus uygarlığı, tarih kayıtlarında bir daha 2000 yıldan fazla bir süre yer almamıştır. 1920′lerin başında Hintli bir arkeolog, İskender’in Hindistan’dan çekilirken inşa ettirdiği söylenen zafer sütunlarım ararken Mohenco-daro’daki (şimdi Pakistan’ın Sind eyaleti) höyük yıkıntısının asıl önemiyle karşılaştı.

Onun keşfi ve şimdi Pakistan olan 560 kilometre ilerideki Harappa’da benzer bir keşif, kayıtlı Hint uygarlığını bir darbede iki katı uzunluğuna çıkaracak, Ashoka’daki ÎÖ 250 yılındaki imparatorluk kitabelerinden İÖ 2500 yılına götürecekti. Hindistan Arkeolojik Araştırmaları Genel Müdürü Sir John Marshall başkanlığında bir heyet, hemen her iki yerde kazılara başladı. Son seksen…

View original post 4.182 kelime daha

Sis in iz etkisi…

labirent

Saydam kule! Kristalize yansımasıyla içine bıraktığı çaprazlamalı ışık süzmeleri, anlık alan çemberi çevirip; ayna yansımasıyla geri dönen yankısıyla, balıksırtı pulu gibi duyarsız kalpleri, yakıyor yıkıyor kerpiç tutamaç iz döküntüleri. Onun iplik iplik olmuş sezgisi, kıyılarını seher vakti sarsarak buruyor sessizce. Dönüştüğü kızıllığı, lal rengi nehirlerin de damarlarını kurutuyor, beklediği kısacık sözle unutmamak için sevgisini.

View original post

f-i-d-e-l-i-o

f-i-d-e-l-i-o
Arkadaşlar, çocuk istismarına karşı çıkmak “internette idam cezası kampanyası yapmakla” olmaz. Hele hele sadece internette kopyala yapıştır ileti paylaşmakla hiç olmaz…
Cinsel dürtü ve davranışlar sadece insanın ilkel doğası ile değil, aynı zamanda toplumsal kültür ve eğitimle de yakından alakalıdır. Bir ülkede toplumsal yapı ve ahlak sistemi çürüyüp yozlaşırken, sadece idam cezası getirmekle çocuk ve kadın istismarı çözüme kavuşamaz.
Toplumsal hayatın ve insan yaşamının her alanında kadın erkek eşitliğini savunacağız. Gerçekleri okumaktan, araştırmaktan, öğrenmekten, gördüğünüz çirkinliklere itiraz etmekten korkmayacağız. Çocukları saptırılmış dinsel inançların maskelediği kötülüklerden korumak da 1 numaralı hayat prensibimiz olacak.
Cumhuriyet’e ve laik düzene sahip çıkacağız her şeyden önce!
Atatürk döneminde neden kimse kadınlara ve çocuklara tecavüz etmeye kalkışamamış, neden Cumhuriyet rejiminde kadın erkek omuz omuza uygarca büyük işler başarmış, Genç Cumhuriyet çocuklarına nasıl sahip çıkmış, önce onun bilincine varacağız! Sonra aslanlar gibi mücadele edip Atatürk’ün ilke ve devrimlerine sahip çıkacağız! Kanımızla, canımızla laik demokratik sistemin kadınlara verdiği her türlü hakkı daha da ilerilere taşımanın savaşımını vereceğiz.
“Ben bütün gün AVM’lerde alışveriş yapayım, evimin mobilyamın lüksüne bakayım, tatilde havalı yerlere gideyim, kocamın parasıyla keyif yapıp tüm gün evde magazin programları seyredeyim, sonra sosyal medyada bir kopyala yapıştır ileti paylaşıp çocuk istismarını durdurayım” derseniz sadece avucunuzu yalarsınız. Yarın o derin kötülük gelir sizi de, sizin ve sevdiklerinizin çocuklarını da bulur bir yerlerde. Toplumun ahlaki yapısı ve Laik, Demokratik Cumhuriyet’in erdeme dayanan sistemi bir kere çökerse herkes bunun altında kalır.
Bir gün aniden idam cezası gelince tüm sapıkların ortadan kaybolacağını mı sanıyorsunuz? Rüya aleminde yaşamayalım… Türkiye dışındaki islam ülkelerinin hemen hepsinde idam cezası var, ama 7-8 yaşında çocuklarla evlenmek hemen hepsinde serbest! Yok öyle bir huzur ve güven ortamı dünya tarihinde!
Bir arkadaşım, sosyal ortamda ileti paylaşmakla kalmayıp, bu soruna çözüm bulunması için koşuşturup duruyor, beraberinde ben ve diğer arkadaşlarımız.
“Ben yattığım yerden keyfimi bozmadan ileti paylaşayım, başkaları çalışıp savaşıp benim ve çocuklarımın geleceğini kurtarsın” diyorsak, ileride başımıza gelecek bin türlü felakette bizin de imzamız olacak demektir.
Bu iğrençliklere, “sırf kendi lüksü ve keyfi” için itiraz edip direnmeyen herkes, başımıza gelen her belada pay sahibidir. Kimse kimseyi ve kendisini kandırmasın…
Kaynak:http://f-i-d-e-l-i-o.tumblr.com/