Sözcüklerinin dile getirmediği anılar canlandı aklıma düştüğün zaman. Yine yıl dönümü döngüsünde; nasıl eski rengini bulur dalından düşen sarı yapraklar? Çok eskilerden kalmış tahta masa nasırları üzerinde çizilen özlem tablosu. Dalgalarla kabaran denizin derinliklerin de sevginin simgesi olan inciler; büyüyüp geliştiler sevginin sonsuz ufukların da ve binlerce kez sessiz sessiz sensiz seviyorum diyerek. Kıskandım! Yüzyıllardır kayıp antik kentin İndus harabelerinde; sert siyah İndis ağacından yontularak yapılmış küçük heykeller vardır; dişiliğin ve yeniden doğuşun döngüsünü hiç bozulmadan haber verir gelecek zamanlara.