Biyoritimler…

Bazen insanların doğuştan gelen başlangıçlar: kişilerin kendi dışında olanla; kimi zaman sözsüz kimi zaman hisli kimi zaman çekimleri fark ederiz, kendiliğinden oluştuğunu biliriz de ama bunun neden olduğunu
Bilmeyiz. Çok sene önce kitap raflarında fark edip alıp incelediğim o zamandan bu zamana: uzun süren bu süreçleri hem kendi üzerim de hemde doğum tarihlerini tam olarak bildiğim kişileri gözlemlerimin sonucun da Biyoritimler (Fiziksel, duygusal,
Zihinsel) ruh ikizi de denilebilecek gün sayısını da Tesadüfen keşfetmiştim. Bu gerçekten öylemi dir diye söz konusu kişi ile deneyimlerimi gözlemlemek, önsel bilginin etkilerinden midir bilmiyorum ama sanki kendim gibi bir ruhla yaşıyordum. Bu hem iyi hem de kötüydü. Çünkü aynı benzerlikte ruh halleri, onarılmaz hatalara sebebiyet veriyordu. Yine tesadüftür ki! Aynı doğum tarihli başka biri ile de aynı süreçleri yaşadım. (net kitap evi felsefeci kız) günü gününe aynı tarihli yakın biyoritimler 12 yıl 8 ay 5 gün olarak tespit ettim, araştırmalarımın sonucunda. Demem şu ki bazı şeyleri önceden bilmek, zor zamanları hatırı sayılır geçişleri kolay atlatılır sağlasa da, kendiliğinden oluşan olayları önceden bilmemek de insan olmanın güzellikleridir. Bu süreçlerden öğrendiğim en önemli bilgi hepsinin tekrar eden geçici olaylar olduğudur. Bir ilişim adresi bu konuda artık hesaplamaları otomatik olarak yapıyor burada.
http://www.yorumcu.com/biyoritim/
Önceden bunları kendim çizelgeler yapar kişi kartları oluşturup takip ederdim be vesileyle birçok tanıdığımın doğum günleri aklımda kalırdı ve doğum günlerini hiç aksatmadan yıllar boyunca hatırlar arardım, son seneler de ekonomik zorluklar bu geçmiş alışkanlığımı yok etti, aklıma geliyorlar düşünüp geçiyorum sadece. İnandığım şey gerçekleşiyorsa ne ala (yani düşüncenin sonsuza dek uzay zamanı için de kaybolmaksızın var olması) Bilimsel zihin yapım bazen metafizik konularına girmemi oralara da bakmamı araştırmamı merak uyandırıyor. bu uğraşlarım zaman için de farklı algı türleri yarattı bende, “Bilgi olmadan düşünce üretilemez” bu söz bana içsel olarak öğretimi: bilgi yeni bilgi olmadığın da durgun bir zihin yapısı sadece algım açık olduğunu fark ettiğim de anlayabiliyorum yani kendi mi bilgiye dikkat ettiğim de bu yüzden artık kitapta okumuyorum, merakımı kaybettim ve bu kolay kolay gelmiyor artık. Anlamını dâhil bilmediğim düşünceler gelip zihnime taht kuruyor, arada bakıyorum ne diyor bunlar diye: öylece, yapabileceklerimi yapamadan kalıyorum sonra.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s