boşluk…

Gerçekten öyle midir “buz tutmak” Bilimsel yasaların bile ayır tısına erişemediği sonsuz sıfırlık ta ki donma. Aklımın içinde büzüşen anılar, küskünlükle yalnızlaşan boşluklara dolan ayrılıkların; af edilemeyen geçmiş de ki donma seyri. Yaşamı her geçen gün tüketen o son an geldiğinde bile yok oluşun izlerini hafızama yapışmasıyla kabul edemeyişimin ifadesi ile “buz tutmak” korkutucu gerçeği bekleyen o anı; ama nasıl olacağını kestiremediğim belirsizliğin pişmanlığına susarak, adını bile itiraf edemediğim oralar dasın. Eski kayıp olan hissizlikle, önce ya da sonra hangimiz uğurlayacak küskünlüğümüz le birbirimizi.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s