Türkiye de dilimize çevrilen kitapların tarihine baktığımızda; bu kitaplar dönemin kırılma noktalarını başladığını görmekteyiz. Bertrand Russelin’in Siyasi İdealler 1983 yılında otuz yıldan bir fazla yıl geçmiş olması bile, kitabın içeriğinde ki görüşler yazılar 1917 yazılmış, fakat yalnız Amerika! Da yayınlanmıştır.
Russell Kitabının Birinci konuşmasında: Dünya İnsanlık Tarihi: Arka planda kendi içinde tutarlı sezgisi kuvvetli anlatımla başlıyor konuşmasına:
“KARANLIK ÇAĞLARDA insanların duru bir inanç ile güçlü nedenlere dayanan bir umuda ve bunun sonucu olarak da, güçlükleri önemsemeyen sabırlı bir cesaretle ihtiyaçları vardı. Geçirdiğimiz günler, pek çoğumuzun inançlarının pekiştirilmesini gerçekleştirmiştir. Kötü olduğunu sandığımız şeylerin gerçekten kötü olduklarını görmekteyiz. Şimdi son hızla yıkımına gitmekte olan dünyanın yıkıntıları arasından daha iyi bir dünya yükselecekse, insanların buna kavuşacakları yolları artık eskisinden çok daha kesin olarak biliyoruz. İnsanların birbirleri ile olan siyasal ilişkilerinin bütünüyle yanlış idealler üzerine kurulduğunu ve bu ilişkilerin ancak acı, yıkım ve günah kaynakları olmakta devam eden ideallerden çok değişik ideallerle ile kurtulacağını görüyoruz.”
Demek istediğim şu ki! Ölülerin sessiz çığlıkları, gözlerimiz kulaklarımız sadece anları dondurur hissedemezsiniz. Geri dönüşü olmayan o nokta sondur artık. Siyaseten yozlaşan toplumlarda; bu hezeyan şimdi ve burada tek tek bireyler neyi sorgulayacak, hepimiz suçluyuz. Ölenlerle duygudaşlık kuramazsınız. Onlar son nefesinin içinde, geride kalanlara ne olacak diye düşünmektedirler.
Bir algı hissiyat yaratmak umudu, bu küçük kitap var: okumanızı tavsiye ederim şimdiler de…
Son Belirlemeci Toplumu: Ya da -Pro Determinist Yaşar-Kalma Olasılığı.
Gün hafta geçmiyor ki! Bir olay olmasın: Gençliğimde yaşadığım bir hava hâkim “korku” var yine. Şimdi yeniden toplumu siyasete bulanmış beyinsiz kafalar şöyle böyle tasarımlamak. Şu şudur bu budur. Diye bizleri saat’in ritmi salınışlarına hapsedecekler. Burası yeri değil biliyorum. Belki birkaç ağır kalem ustalarına önerim olacak. Hazırlanmak lazım:
Yılmaz Önerin kitaplarını okuyun şimdiler de.
Reblogged this on labirent and commented:
Geç kalındı şimdi ne olacak?
Sanrım kuşak çatışması ilk önce aile için de başlayacak; ayrışma sonrasında da; daha adaletli oluşum bekleyebiliriz…
Geri bildirim: “Zamanı yıkama yanlar kedilerin koynundan alırlar” Mahir Çayan… | labirent